Tutuklu gazeteci Kadri Gürsel:

‘Gazetecilik suç olamaz’

Kadri Gürsel

“Terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek veya isteyerek yardım etme suçlamasıyla tutuklandım. Gerçek suçumun ise; gazetedeki köşemde ve konuşmalarımda iktidarın baskıcı politik ve pratik tutumunu eleştirmek olduğunu biliyorum.

Gazetecilik suç olamaz. Tutukluluğum ağır bir insan hakları ihlalidir. Serbest bırakılmazsam, hakim karşısında ilk kez kendimi savunma hakkı bulduğumda tutukluluğumun üzerinden dokuz ay geçmiş olacak. Maruz kaldığım ihlal çok daha ağırlaşacak.”

Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Kadri Gürsel 31 Ekim'den bu yana özgürlüğünden yoksun.

31 Ekim 2016 tarihinde Cumhuriyet gazetesinden 13 köşe yazarı ve yöneticisi polis tarafından gözaltına alındı.

Gözaltına alınan 13 kişiden dördü 5 Kasım 2016’da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Geri kalan dokuz kişiyle sonradan gözaltına alınan iki kişi ise halen Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.

Gazetecilik suç değildir!

Türkiye'de Temmuz'dan bu yana tüm basın kollarından farklı görüşlere sahip 120'den fazla gazeteci ve basın çalışanı tutuklandı. Büyük çoğunluğu aylardır tutuklu bulundukları cezaevlerinde yargılanmalarının başlamasını bekliyor.

Ahmet Altan

Tutuklu gazeteci Ahmet Altan:

‘Dehşet verici
bir suçlama var.
Ama en küçük
bir kanıt yok.’

“Benim bildiğim hukuk eylemler ile ilgilenir. Suç olan bir eylemi saptar ve kanıtları ortaya koyar. Ben öyle bir dava ile karşı karşıyayım ki dehşet verici bir suçlama var. Ama en küçük bir kanıt yok.”

Kapatılan Taraf gazetesi eski genel yayın yönetmeni Ahmet Altan, Eylül 2016'da darbe girişiminden bir gün önce bir tartışma programında “darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulunduğu” iddiasıyla kardeşi Prof. Dr. Mehmet Altan ile birlikte gözaltına alındı.

Ahmet Şık

Tutuklu gazeteci Ahmet Şık:

‘Bu soruşturmanın
konusu
gazeteciliktir.’

“Bana yöneltilen suçlamaları reddediyorum.
Bu soruşturmanın konusu benim mesleki faaliyetlerimdir, bir diğer ifadeyle, gazeteciliktir.”

Araştırmacı gazeteci Ahmet Şık 29 Aralık 2016’da gözaltına alındı ve ertesi gün Şık’ın tutuklanmasına karar verildi.
Cumhuriyet gazetesindeki gazeteciler ve yöneticilere yönelik olarak açılan dava kapsamında “terör örgütüne yardım etmekle” suçlanıyor.

Murat Sabuncu

Tutuklu gazeteci Murat Sabuncu:

‘6 aydır tutukluyum,
mahkeme karşısına
çıkmamıza üç ay var.’

“Uykusuz geceleri sabaha bağlayan saatlerde, gün ağarırken bugün de demir parmaklıklar ve dikenli teller arasından hayata günaydın dedik. Cumhuriyet yazar ve yöneticileriyle birlikte altı aydır tutukluyum, mahkeme karşısına çıkmamıza üç ay var. İddianamenin çıktığı beşinci ay sayfaları çevirirken, gazetenin manşetleri, haberler, tweetlerden, yani basın ve fikir özgürlüğünden başka bir şeyle karşılaşmayacağımı biliyordum. Şaşırmadım.”

Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu beş gün süren gözaltının ardından 5 Kasım 2016'da tutuklanan Cumhuriyet gazetecileri ve yöneticileri arasında yer alıyor.

Yazar Aslı Erdoğan:

‘Hücrenin
penceresi yoktu.
Işıklar 24 saat
açık tutuluyordu...’

“Karakolda beni üç kadının daha bulunduğu sekiz metrekarelik bir hücreye koydular. Hücrenin penceresi yoktu. Işıklar 24 saat açık tutuluyordu... Tuvalete, ihtiyaç duyduğumuzda değil, kendi canları istediğinde gitmemize izin verdiler. İlk gece hiç uyumadım.”

Aslı Erdogan

Aslı Erdoğan, kapatılan Özgür Gündem gazetesinin gönüllü yayın danışma kurulunda yer aldığı ve gazetenin yazarlarından biri olduğu için yaklaşık beş ay cezaevinde kaldı. Aslı Erdoğan 29 Aralık 2016'da tahliye edildi ancak terörle mücadele yasaları altında yargılanması devam ediyor.

Tutuklu gazeteci Mahir Kanaat:

‘Ellerim arkadan kelepçeliydi ve üstümde bir ‘özel tim’ vardı.’

“Ellerim arkadan kelepçeliydi ve üstümde bir ‘özel tim’ vardı. ‘Eşim dokuz aylık hamile, onu neden yere yatmaya zorluyorsunuz’ diye bağırıp ayağa kalkmaya çalıştım. Ondan sonra bir arbede oldu ve suratıma bir tekme yedim.”

Mahir Kanaat, Birgün gazetesinde gazeteci ve 25 Aralık'ta gözaltına alınan ve İstanbul'da Vatan Caddesi Emniyet Müdürlüğü'nde 24 gün boyunca gözaltında tutulan altı gazeteciden biri.

Mahir Kanaat

Gazeteci Zehra Doğan:

‘Sürekli olarak gazeteci olduğumu söyleyip durdum.’

“Mardin’de gözaltına alındığımda (iki kadın polis memuru tarafından) çıplak aramaya maruz bırakıldım. Beni Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürdüklerinde bir kez daha aynı muameleye tabi tutuldum. Polis memurları bana ‘şimdi olağanüstü hal var, her şey bize hak, canımız ne isterse yaparız’ dediler. Beni işkence yapmakla tehdit ettiler. İçlerinden biri eğer sevgilisi olursam beni kurtarabileceğini söyledi. Korkunçtu. Ben ise sürekli olarak gazeteci olduğumu söyleyip durdum.”

JİNHA haber ajansı editörü Zehra Doğan "terör örgütü propagandası yapmaktan" ötürü iki yıl, dokuz ay ve 22 gün hapis cezasına mahkûm edildi. Doğan, hakkında verilen kararı temyiz etti.

Zehra Doğan

Tutuklu gazeteci Nazlı Ilıcak:

‘Benim TV kanalındaki işim
program sunmaktan ibarettir.’

Nazlı Ilıcak © İHLAS HABER AJANSI/AFP/Getty Images

“14 Temmuz 2016 tarihinde Mehmet Altan’la birlikte Ahmet Altan’ın konuk olduğu bir program yaptık. Program esnasında darbe girişimini meşrulaştıran herhangi bir ifadede bulunmadım... Benim TV kanalındaki işim yalnızca program sunmaktan ibarettir, ne eksik ne de fazladır.”

Mikail Hasbek, Gazeteci Nazlı Ilıcak’ın Avukatı bildiriyor:

‘Bugünlerde Türkiye’de gazeteci olmak çok talihsiz olmak anlamına geliyor.’

Gazeteci Nazlı Ilıcak, dokuz aydan uzun süredir tutuklu bulunuyor. Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 17 kişi ile ilgili iddianame 11 Nisan 2017'de yayınlandı.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty:
“Türkiye’de çok sayıda bağımsız gazeteci demir parmaklıklar ardında, suçlama veya yargılama olmaksızın aylardır cezaevinde tutuluyor veya muğlak terörle mücadele yasaları uyarınca
yargılanma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.”
Deniz Yücel

Tutuklu gazeteci Deniz Yücel:

‘Yalnız olmak
bir çeşit işkence.’

“İyi muamele görüyorum. Ama yalnız olmak bir çeşit işkence... Pencereden baktığımda sadece 6 metrelik bir duvar görüyorum. Ama her şeye rağmen sağlığım ve ruh halim iyi.”

Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel 14 Şubat'ta gözaltına alındı ve 27 Şubat'ta tutuklandı. Yücel hala Silivri Cezaevi'nde tutuklu.

İnan Kızılkaya

Tutuklu gazeteci İnan Kızılkaya:

‘Gazeteciliğin varlığı en çok bu zamanlarda ihtiyaç duyulan şey.’

“İktidarın görmek ve duymak istemediği şeyleri haberleştirdiğimiz için tutsağız. Tecrit koşullarındaki tutsaklığımızın bitmesi ve herkes gibi adalete ve hukukun işlediği demokratik ve barış içinde bir ülke için bedel ödüyoruz. Umarım bu ülkenin hak ettiği güzel günlerin özlemini daha fazla çekmeyiz.”

Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin yazı işleri müdürü İnan Kızılkaya 22 Ağustos 2016'da gözaltına alınarak tutuklandı.

Tutuklanan medya çalışanlarının serbest bırakılmaları
Türkiye’de insan hakları için daha iyi bir gelecek inşa etmenin
esas unsurlarından biridir.
Musa Kart © Private

Tutuklu karikatürist Musa Kart:

‘Önce ceza, sonra savunma.’

“Hakkımızdaki suçlamalara dair tek bir somut kanıt olmadan, dokuz ay boyunca ağır tecrit koşulları altında tutuklandıktan sonra mahkeme önüne çıkacağız. Önce ceza, sonra savunma...
Bu sıralama size tuhaf gelmiyorsa hukuk devletinde yaşadığımızı söyleyebilirsiniz.”

Neredeyse 15 yıldır günlük olarak çizdiği karikatürlerle Cumhuriyet’in baş sayfasında yer alan Musa Kart 31 Ekim 2016 tarihinden beri özgürlüğünden yoksun. Cumhuriyet gazetesindeki gazeteciler ve yöneticiler hakkındaki 306 sayfalık iddianame 4 Nisan 2017’de yayınlandı.

Gazeteci Beritan Canözer:

‘Savun şimdi
kendini.’

“Size ‘senin propaganda yaptığını düşünüyorum, savun şimdi kendini’ diyorlar. Yani onların kanunları çiğnediğinizi kanıtlamalarına gerek yok; esas siz böyle yapmadığınızı ispat etmek zorundasınız.”

Beritan Canözer

JİNHA haber ajansında gazeteci olarak çalışan Beritan Canözer Diyarbakır'da sokağa çıkma yasaklarına karşı düzenlenen bir eylemi haber yaptığı esnada gözaltına alındı ve daha sonra 15 ay hapis cezasına mahkum edildi. Canözer'in cezası beş yıllığına ertelendi.

Gazeteci ve fotoğrafçı Metin Yoksu:

‘24 gün süren
gözaltı!’

“Hepimizi ayrı olarak, ama başka gerekçelerle gözaltına alınanlarla birlikte tuttular. Bir iki kişinin sığabileceği bir yerde dört ya da beş kişiyi tutuyorlardı. Pencere, havalandırma, yatak falan yoktu...Yemekler çok kötüydü, çoğumuzun bağırsakları bozuldu. 150 kişinin gözaltına alındığı bir yerde dört tuvalet vardı ve gece yarısından sonra da tuvaletlerin kullanılmasına müsaade edilmiyordu. Çoğu zaman geceleri ihtiyacımızı gidermek için plastik su şişelerini kullandık.”

Metin Yoksu, kapatılan Dicle Haber Ajansı'nda gazeteci ve fotoğrafçı olarak çalışıyordu. 24 gün boyunca gözaltında tutuldu.

Metin Yoksu

Dilbilimci Necmiye Alpay:

‘Bir şeyleri
yazamadığınız
zaman, bu bir nevi
ölüm oluyor.’

“Doğrusunu söylemek gerekirse bu sizi etkiliyor. Hapse atılmadan önce Twitter’da çok faaldim. Şimdiyse eskisi kadar cesur değilim, kendimi sansürlüyorum ve bu beni rahatsız ediyor. Bir şeyleri yazamadığınız ya da söyleyemediğiniz zaman, bu bir çeşit hastalık, bir nevi ölüm oluyor.”

Dilbilimci Necmiye Alpay, kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma eylemi kapsamında, gazetenin sembolik olarak konuk editörlüğünü yaptığı için 31 Ağustos 2016 ve 29 Aralık 2016 tarihleri arasında neredeyse dört ay tutuklu kaldı.

#gazeteciliksucdegildir

Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için sen de